Afyonkarahisar’ın Tercihi: Siyasetin “Maden Suyu” Berraklığı
Afyonkarahisar, 31 Mart yerel seçimlerinin en çarpıcı sonuçlarından birine sahne oldu:
Uzun yıllardır AK Parti’nin elinde tuttuğu belediye, bu kez CHP’li Burcu Köksal’a emanet edildi.
Ancak görünen o ki, bazıları bu sonucu hazmetmekte zorlanıyor.
AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Ali Özkaya’nın, belediye başkanı seçilen Köksal’ı ziyaret etmemesini “hayırlı olmadığını düşünüyorum” sözleriyle gerekçelendirmesi, siyasi nezaketten uzak bir tavrın yansıması.
Peki gerçekten “hayırsız” olan ne?
Siyasi Hazımsızlık mı, Demokrasiye Saygısızlık mı?
Ali Özkaya’nın, “Neden gideyim?” diyerek belediye ziyaretini reddetmesi, kaybeden tarafın demokratik sonuçlara bakışını özetliyor.
Oysa demokrasi, sadece kazanınca değil, kaybedince de olgunluk gerektirir.
AK Parti’nin bu tutumu, yıllardır Afyonkarahisar’da uyguladığı politikaların sorgulanmasına neden oluyor:
Belediye hizmetlerinde yaşanan aksaklıklar, aday belirleme sürecindeki iç çekişmeler ve “metal yorgunluğu” tabir edilen parti içi tıkanıklık…
Tüm bunlar, sandıktan çıkan sonucun tesadüf olmadığını gösteriyor.
Burcu Köksal’ın, Özkaya’nın açıklamasına sosyal medyadan yaptığı gönderme ise siyasetin incelikli diline dair bir ders niteliğinde:
Afyon maden suyu şişesi paylaşarak, “Bu işin tek alakası, Afyonkarahisar’ın gerçekleri” mesajını verdi.
Yerel değerlere vurgu yapan bu duruş, halkın taleplerini önceleyen bir siyaset anlayışının sinyali.
“Maden Suyu” Duruşu: Siyasetin Pusulası Yerellik
Burcu Köksal’ın CHP’li bir belediye başkanı olarak öne çıkması, onun siyasi geçmişinden bağımsız değil.
Uzun yıllardır siyasetin içinde olan, Cumhuriyet Halk Partisi’nde milletvekilliği yapan Köksal, Afyonkarahisar’ın sorunlarını yakından bilen bir isim.
Seçim kampanyasında “şov” peşinde koşmak yerine, kanalizasyon altyapısından tarımsal kalkınmaya, kadın istihdamından gençlerin eğitimine uzanan somut projelerle sahada olması, onu halk nezdinde güvenilir kıldı.
Öte yandan AK Parti’nin, seçim kaybının ardından sosyal medyada “trol hesaplar” üzerinden Köksal’a yönelik karalama kampanyaları başlatması, siyasi ahlakın ne denli aşındığını gösteriyor.
Köksal’ın, “Biz işimize bakacağız; mitlerle, dedikodularla değil, gerçeklerle ilerleyeceğiz” sözleri ise bu gürültüye karşı en net yanıt.
AK Parti’nin “Metal Yorgunluğu”: Neden Hazmedilemiyor?
Recep Tayyip Erdoğan’ın “metal yorgunluğu” tabiri, Afyonkarahisar özelinde somut bir karşılık buluyor.
Parti içindeki hizipleşmeler, liyakat yerine sadakatin öne çıkması ve belediye hizmetlerinde yaşanan kronik sorunlar, seçmenin tercihini değiştirmesinde kritik rol oynadı.
Örneğin, Afyonkarahisar’da tarım sektöründe yaşanan destek eksikliği, gençlerin işsizlik nedeniyle göç etmek zorunda kalması ve kent merkezindeki altyapı sorunları, AK Parti’nin “yıpranmışlığının” göstergesi.
Buna karşın Burcu Köksal’ın, seçilir seçilmez “polemiğe girmeyeceğim, halkın işine odaklanacağım” diyerek proje masasının başına geçmesi, siyasetin “yaparak anlatma” ilkesini hatırlatıyor.
CHP’li belediyenin, daha ilk haftalarda başlattığı “şeffaf belediye” uygulaması (bütçe takibi için online platform) ve kadına verilen destek, vaatlerin boş söz olmadığının kanıtı.
Türkiye Siyasetine Afyonkarahisar’dan Mesaj: “Boş Beleş Siyaset” Son Bulsun!
Afyonkarahisar’da yaşananlar, Türkiye siyaseti için bir kırılma anına işaret ediyor:
Halk, artık kutuplaştırıcı söylemlere, içi boş hamasetlere ve kişisel polemiklere prim vermiyor.
Burcu Köksal’ın zaferi, “yerel yönetimlerde hizmet odaklı siyaset” talebinin yükseldiğinin göstergesi.
AK Parti’nin, bu sonucu hazmedemeyip saldırgan bir dil benimsemesi ise kendi sonunun başlangıcı olabilir.
“Afyonkarahisar’da çok eğleneceğiz!”
Son Söz:
Boş beleş siyasetin değil, emeğin kazandığı bir Türkiye için…
Yorumlar