Gözden kaçırmayın
Antibiyotik Direnci: Küresel Halk Sağlığı TehdidiEskişehirli öğretmenler, Kahramanmaraş'ta meydana gelen büyük deprem felaketi sonrasında gönüllü olarak yardıma gitti. Deprem bölgesindeki çalışmalara destek olan öğretmenler, bir araya gelerek durumu değerlendirdi ve moral buluşması gerçekleştirdi. Bu buluşma sırasında duygusal anlar yaşandı.
Kahramanmaraş merkezli 11 ilde meydana gelen deprem felaketi sonrasında Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Eskişehir Valiliği tarafından organize edilen gönüllüler, deprem bölgesine gitti. Samandağ ilçesinde görev yapan öğretmenler de dahil olmak üzere toplamda 32 gönüllü, 138 gün süren çalışmalara katkı sağladı. Gönüllüler arasında yer alan bir grup öğretmen, Eskişehir Gazi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde bir araya gelerek moral buluşması gerçekleştirdi. Öğretmenler, bölgedeki zorlukları ve yapılan yardımları değerlendirirken, insanların gözlerindeki korkuyu ve ölümü hissetmenin ağırlığını ifade etti. Bir öğretmen, röportaj sırasında gözyaşlarına hakim olamayarak duygusal anlar yaşadı. Aynı şekilde, Samandağ'dan Eskişehir'e gelen bir depremzedeki vatandaş, yaşadıklarını anlatırken duygusal anlar yaşadı.
"Bölgede görev yapmak oldukça ağırdı"
Bölgede görev alan öğretmenlerden Semra Çınar Deniz, faaliyetler hakkında bilgi verdi. Deniz, psikolojik olarak neler hissettiğini de paylaşarak şunları söyledi: "Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürlüğü, depremin meydana geldiğini duyduğu anda duyuru yayınladı. Biz de ne yapabileceğimizi düşünerek harekete geçtik. Milli Eğitim, muhteşem bir ekip kurdu. Depremin ikinci gününde oraya girdiğimizde ağır yaraları şok içinde izledik. Yolumuzu tır kafasında yaptık ve 2 konteynerle yola çıktık. Sonrasında aş evimizi kurduk ve insanlara sıcak yemek servisi yapmaya çalıştık ve yaraları sarmaya çalıştık. Depremi tır kafasında olduğu gibi bizzat izledik. Sonra ikinci bir ekip kurarak yola çıktık. İlk görev yerimiz Samandağ Kültür Merkezi'ydi, ardından Çevlik Aşevi oldu. Zordu, insanların gözlerindeki korkuyu hissetmek oldukça ağırdı. Ancak deprem hala bitmedi, geçmedi. Bu sürecin yaralarını şimdi daha fazla hissediyoruz. Ölüm her an başımızda. Dolayısıyla anı yaşamak, sevdiklerimize sıkı sıkı sarılmak ve onları kaybetme ihtimalimizin olduğunu bilmek çok önemli" dedi.
"Yaklaşık 4.5 ay boyunca 400 bin kaptan fazla yemek dağıttık"
Eskişehir'den gönüllü olarak yardıma giden Gazi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Süleyman Sırrı Kabadayı ise bölgede görev yapan ve yardım çalışmalarına destek olan herkese teşekkür etti. Kabadayı, gerçekleştirilen çalışmalar hakkında detayları aktararak şunları söyledi: "Büyük deprem felaketi sonrasında depremzedelerimizin acısını hafifletmek için Eskişehir Gazi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi olarak seyyar mutfak ve aşevi kurmaya karar verdik. Hatay Samandağ'da aşevi kurduk, Eskişehir Valiliği'nin yönlendirmesiyle. Faaliyetlerimiz depremin ardından 3 gün sonra başladı ve 26 Haziran'da sona erdi. Yaklaşık 138 gün boyunca günlük olarak sabah, öğle ve akşam olmak üzere toplamda 3 bin kap sıcak yemek hizmeti sunarak yaklaşık bin kişiye hizmet verdik. Bu süre boyunca 400 bin kap yemek dağıttık. Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı okullardan bu bölgede en uzun süre yemek hizmeti veren mesleki ve teknik anadolu lisesi olduk. Okulumuzdan ve Eskişehir'deki diğer okullardan toplamda 32 gönüllü, dönüşümlü olarak Samandağ'da görev yaptı. Ayrıca, okul aile birliğimiz, Eskişehir Valiliğimiz, sanayicilerimiz ve esnaflarımızın desteğiyle 8 tır yiyecek, içecek ve diğer yardım malzemeleri ile mutfak ekipmanlarını Samandağ'a götürdük."
"Eskişehir artık benim vazgeçilmezim, kardeş şehrim"
Samandağ'da depreme yakalanan Antakyalı Nuray Garbi, yardıma giden gönüllülerle duygusal bir bağ kurduğunu dile getirdi. Eskişehir'in kendisi için artık bir kardeş şehir olduğunu ifade eden Garbi, şunları söyledi: "Allah kimseye böyle bir şey yaşatmasın. Bu deprem bir felaketti. Hiçbirimiz bu depremden kurtulacağımızı düşünemedik. Bir hafta boyunca aynı şekilde kurtulamadığımızı da biliyorduk. Psikolojik olarak hiç iyi değiliz. Hala aynı sarsıntıları hissediyoruz. Bir iş yaparken eğildiğimizde ve kalktığımızda da o sarsıntılar beynimizi dolduruyor. Öğretmen arkadaşlarımız sayesinde buradayım. Hepsine çok teşekkür ediyorum. Onların yardımı olmasaydı ben hala çadırda olurdum. Eskişehir artık benim vazgeçilmezim, kardeş şehrim. Yardıma gelen herkesten Allah razı olsun" dedi.
Yorumlar
Yorum Yap