Gözden kaçırmayın

Hayata Değer Katan Eğitim: Yenidoğan Canlandırma ProgramıHayata Değer Katan Eğitim: Yenidoğan Canlandırma Programı

Kadınlarda en sık görülen kanser türlerinden biri olan meme kanseri, meme dokusundaki hücrelerin kontrolsüz bir şekilde çoğalmasıyla ortaya çıkar. 4 Şubat 2021 tarihinde yapılan bir rapora göre, meme kanseri artık yeni tanı konulan kanserlerin %11.7'sini oluşturarak birinci sıraya yükseldi. Akciğer kanseri ise %11.4 ile ikinci sıklıkta görülmektedir. Bunun ardından sırasıyla kalın bağırsak kanseri (%10), prostat kanseri (%7.3) ve mide kanseri (%5.6) gelmektedir.

Geçmişte meme kanseri genellikle ileri evrede teşhis ediliyordu, ancak günümüzde yapılan tarama programları sayesinde daha erken evrede teşhis edilebilmekte ve erken tanı oranları artmaktadır. Erken evrede tespit edilen meme kanseri vakalarının tedavisi daha başarılı olmakta ve hastaların yaşam kalitesi önemli ölçüde artmaktadır. Türkiye'de, Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri (KETEM) tarafından toplum tabanlı kanser taramaları yapılmakta ve bu tarama programlarına Aile Sağlığı Merkezleri (ASM) ve Sağlıklı Hayat Merkezleri (SHM) de dahil edilmektedir. Bu merkezlerde Avrupa Birliği Kalite Standartlarına uygun tarama programları uygulanmakta ve son teknoloji dijital mamografi cihazlarıyla ücretsiz hizmet verilmektedir. Ayrıca halk eğitimleri ve KKMM eğitimi (Kendi Kendine Meme Muayenesi) de bu merkezlerde verilmektedir.

Meme kanserinde değiştirilebilecek risk faktörleri arasında fazla kilolu veya şişman olmak, yeterli fiziksel aktivite yapmamak, hiç doğum yapmamış veya bebek emzirmemiş olmak, doğum kontrol hapı veya iğnesi kullanmak, menopoz sonrası hormon tedavisi almak ve fazla miktarda alkol tüketmek yer almaktadır. Değiştirilemeyecek risk faktörleri ise kadın olmak, yaş almak, belirli kalıtsal genlere sahip olmak, ailede meme kanseri öyküsünün olması, kişinin bir memesinde kanser olması, yoğun meme dokusuna sahip olmak, erken adet görmeye başlamak ve geç menopoza girmektir.

Meme kanserinin belirtileri arasında memede ağrısız, zamanla büyüyen bir yumru hissedilmesi en sık rastlanan belirtidir. Bunun yanı sıra bir memenin tamamının veya bir kısmının şişmesi, memede veya meme ucunda ağrı, kızarıklık, kabuklaşma, deride kalınlaşma, meme derisinde kaşıntı ve yanma, meme ucunda çekilmeler, memede portakal kabuğu görünümü, meme derisinde tahriş, tek taraflı meme ucunda akıntı (özellikle kanlı), memenin bir kısmında veya tümünde şişlik ve memede şekil değişikliği görülebilir.

Kendin Kendine Meme Muayenesi (KKMM), kadınların evlerinde kendi başlarına yapabileceği bir muayene yöntemidir. Kadınlar 20 yaşından sonra her ay KKMM yapmalı ve düzenli olarak eğitim almalıdır. Ayrıca 40 yaşından itibaren yılda bir kez de doktora meme muayenesi için gitmek önerilir. Türkiye'de Ulusal Kanser Tarama Standartlarına göre 40-69 yaş arasında olan kadınlar mamografi ile taranmaktadır.

Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü Kanser Dairesi Başkanlığı'nın web sitesinden meme kanseri ve diğer kanserlerle ilgili dokümanlara ulaşabilir ve size en yakın tarama merkezine yönlendirilebilirsiniz. 15 Ekim Meme Sağlığı Günü ve ekim ayı ise Meme Kanseri Farkındalık Ayı olarak belirlenmiştir. Risk grubuna göre herkes, tarama, bilgi ve destek için KETEM'lere davet edilmektedir. Herkesi korkmamaya ve farkında olmaya, erken teşhis için önlem almaya çağırıyorum. #meme kanseri #sağlık #kadınsağlığı