Değerli Basın Mensupları,
Yıllardır zulüm altında varlık ve yokluk mücadelesi veren Filistin’de 7 Ekim’den bu güne İsrail bütün dünyanın gözü önünde insanlık dışı katliamlara devam etmekte; çocuklar, kadınlar ve siviller bombaların ve kurşunların hedefi olmakta.
Maalesef bu olay Filistinli kardeşlerimizin maruz kaldıkları ilk katliam değil.
1918 yılında Osmanlı’nın topraklarını kaybetmesiyle ilk katliamlar başlamış ve birtakım Siyonist çeteler o zamanlar Filistinli kardeşlerimizi göç etmeye zorladılamışlardır.
Ardından 1948 yılında İsrail devletinin kurulmasından sonra soykırımlar devlet politikaları haline gelmiş müslüman kardeşlerimiz zulme alışmaya zorlanmıştır.
İsrail’in yapmış olduğu zulümlerden dolayı şimdiye kadar 16 bini çocuk olmak üzere toplam 36 bin Filistinli kardeşimiz katledilip 80 bini yaralanmıştır.
2 milyondan fazla Filistinli de göçe zorlanmıştır.
İnsan olarak, Müslüman olarak masum insanlara, çocuklara yapılan bu barbarlığı inanın yüreğimiz kaldırmıyor.
Zalim İsrail; hastane, camii, okul farkı gözetmeksizin amansızca bombalar yağdırmaya devam ediyor.
Uluslararası hukuk, insan hakları gibi hiçbir kural ve kaideyi dinlemeden bütün insanlığın gözü önünde saldırılarına devam ediyor.
Dünya barışını ve düzenini korumak amacıyla kurulan Birleşmiş Milletler bile, olayı izlemenin ötesinde hiçbir aksiyon alamadı ve kendi personellerini bile koruyamadı. Birleşmiş Milletler personelleri de maalesef ki kurşunların hedefi oldu.
İsrail öylesine vahşileşti ki açlıktan ölmek üzere olan masum yavrulara yardım malzemesi getiren tırlara bile tahammül edemiyor.
Bu kadar vahşi ve gözü dönmüş olan bir yapı eğer durdurulmazsa Sayın Cumhurbaşkanımızın ifadesiyle gözünü er ya da geç Anadolu’ya dikecektir.
İsrail vahşeti hiçbir zaman sadece Filistin topraklarını hedef almamıştır. Hedefleri Filistinle kısıtlı değildir!
Bu zulüm artarak devam ederken sadece Müslümanlara reva görülen insanlık dışı muamelelerin tek sorumlusu olarak Hamas gösterildi. Hamas’ın yüzyıllardır atalarından miras topraklarını koruma mücadelesi birçok ülke tarafından bir terör eylemi olarak görülüp çocuk ve kadın katliamı terörle mücadele kapsamına alınıp meşru zemine oturtulmaya çalışılıyor.
Bu noktada Sayın Cumhurbaşkanımızın dediği gibi Hamas, Gazze’de ileri hat savunması yapmaktadır ve Kuvay-ı Milliye görevini üstlenmektedir.
İsrail uluslararası hukuk ihlallerini sürdürdükçe ve bütün uluslararası organizasyonların kararlarını çiğnedikçe, sadece Filistinli kardeşlerimiz değil; bütün dünya ülkeleri güvenlik sorunuyla karşı karşıyadır.
Kendi yavrusunu bombanın atılacağı megafonla ile 3 saat önceden duyurulan ve bas bas çağrılan yere götürüp bombanın atılacağı yere oturtup köşeye geçip videosunu çekebilecek içerikte olan herkesi yok olmasını diliyorum. Diyen yazar Azra Kohen’i şiddetle kınıyorum. Hangi Anne Baba evladına bunu yapabilir akıl almış şey değildir.
Değerli Arkadaşlar,
Bizler de Müslümanlar olarak hatta bütün insanlık olarak büyük imtihandan geçmekteyiz.
Bizler de şimdiye kadar hiç olmadığı kadar birlik ve beraberliğe, İsrail zulmüne karşı tek vücut olarak tepki göstermekle vazifeliyiz.
Bu noktada bir kez daha Gazze’de yaşamını yitirenlere Allahtan rahmet, geride kalanlara baş sağlığı diliyor, bölgede en kısa sürede ateşkesin sağlanmasını umut ediyorum.
Sayın Cumhurbaşkanımızın 31. İstişare toplantısında söylediği gibi eli kanlı gözü dönmüş bu yüzyılın hitleri katil Netenyahu’ya artık birilerinin dur deme vakti gelmiştir.!
Yorumlar
Yorum Yap