Basın açıklamasına Kurban Bayramı mesajı ile başlayan Milletvekili Olgun” Mutlu, huzurlu, güzel bir Türkiye’de buluşmak dileği ile Herkesin Kurban Bayramı’nı kutluyor; bayramın ülkemize ve tüm insanlığa İyilik getirmesini temenni ediyorum.
Temennilerimiz bu yönde ancak; çiftçinin, emeklinin, esnafın, hayvancılık yapanların ve daha birçok sektörle iştigal edenlerin mevcut durumu içler acısı…..
Nasıl mı? Gelin özetleyelim…..
Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) tarafından açıklanan 2024 yılı hububat alım fiyatları, çiftçiler arasında büyük bir hayal kırıklığına neden oldu. Açıklanan hububat alım fiyatları, çiftçilerin üretim maliyetlerinin oldukça altında kalmıştır. Makarnalık buğday için ton başına 10.000 TL, ekmeklik buğday için ton başına 9.250 TL ve arpa için ton başına 7.250 TL olarak belirlenmiştir. Bununla birlikte, buğday için ton başına 1.750 TL ve arpa için ton başına 750 TL destek ödemesi açıklanmıştır.
Tarımsal girdi enflasyonun bu kadar yükselmişlen, hububat alım fiyatlarının bu kadar düşük tutulması kabul edilemez….
Buğday ekim alanlarının 3 milyon hektar daraldığı ve bu yıl 1 milyon ton buğday üretiminin düşeceği belirtilmektedir. Açıklanan alım fiyatları, ilerleyen süreçte buğday üretiminin daha da azalmasına neden olacaktır
Çiftçiler ve hayvancılıkla uğraşanlar, artan girdi maliyetleri nedeniyle kazanç sağlayamamakta, üreticilerin çoğu borçlanarak üretim yapmaktadır
Açıklanan hububat alım fiyatlarıyla çiftçinin para kazanması mümkün değildir.
2024 yılı ekmeklik buğday taban fiyatı tonu 9250 tl olarak belirlenmiştir.
Buğdayın maliyetine bile yetişemeyen fiyatla, tıpkı emekliye yaptıkları gibi; adeta, “ister ek ,ister ekme, senin buğdayına ihtiyacımız yok” mesajını vermiştir akp hükümeti.
Açıklanan alım fiyatı maliyetin çok üzerinde deniliyor. Madem öyle, maliyet hesabını kalem kalem açıklayın da biz de çiftçi de görsün…Mazot, gübre, işçilik maliyetlerini de açıklayın ki nasıl oluyor da maliyetin üzerinde fiyat verdiniz görelim….
Acilen tarımda iç üretimde maliyetleri düşürücü somut ekonomik paketlerinin açıklanıp gelecek dönemin planlaması şimdiden yapılmalıdır…
Gelelim hayvancılığın haline…..
Bir zamanlar Ortadoğu'nun kırmızı et ve canlı hayvan tedarikçisi olan Türkiye, nasıl oluyor da kurban bayramında keseceği koyunu bile ithal etmek zorunda kalmıştır?
Hayvancılık sektörü de aynen tarım gibi planlı bir şekilde bitirilmekte, tek çözüm ithalatmış gibi dışa bağımlı hale getirilmektedir…
Besicilerle yaptığım görüşmede; 120 bin liralık hayvanı 100 bin liraya sattıklarını söylüyorlar….Meralar yol yapılarak, ev yapılarak yok ediliyor….Yem fiyatları geçen yıla göre %100 arttı. Besiciler açısından bu durum sürdürülebilir değil. Destekler yetersiz. Hayvancılık can çekişmektedir
Yanlış politikalarla, tarım ve hayvancılık göz göre göre bitirilirken; Emeklinin çığlıklarına kulaklar tıkanırken, Esnafın teker teker dükkanlarını kapatma noktasına getirilirken, gençlerimizin gelecek hayalleri bir bir söndürülürken, Çağ dışı eğitim müfredatı ile Türkiye Cumhuriyetinin ilkeleri alenen tehdit altında bırakılırken, iktidar vekillerinin boş müjdeleri bir türlü bitmek bilmiyor.
Benim güzel Türkiye’min güzel insanlarına daha güzel bir gelecek inşa etmek; onların sesi olmak ve iktidara her fırsatta hesap sormak ; iktidar olduğumuzda da , bu karanlıktan çıkarmak boynumuzun borcudur….
Yorumlar
Yorum Yap