Gözden kaçırmayın

ABC’nin Yeni Yönetiminden Başkan Köksal’a ZiyaretABC’nin Yeni Yönetiminden Başkan Köksal’a Ziyaret

Eber Gölü'ne Arıtmasız Kanalizasyon Akıtılması Ciddi Tehdit Oluşturuyor

Afyonkarahisar'ın Sinanpaşa ve Çobanlar ilçelerinin kanalizasyonlarının arıtma yapılmaksızın Eber Gölü'ne akıtılması, gölün ve çevresinin ciddi çevresel, ekolojik ve halk sağlığı sorunlarıyla karşı karşıya kalmasına neden oluyor. Kimyasal ve mikrobiyolojik kirlilik, oksijen seviyesinin azalması ve ekosistemin bozulması gibi tehlikeler, göldeki biyolojik çeşitliliği tehdit ederken, halk sağlığını da riske atıyor. Ayrıca, kötü koku ve estetik kayıplar, bölgenin turistik ve rekreasyonel değerini düşürüyor. Uzun vadede, göl tabanında biriken toksik maddeler, gelecekte temizlenmesi zor çevresel sorunlara yol açabilir. Göl suyunun sağlıklı kalması için kanalizasyon sularının mutlaka biyolojik, kimyasal ve fiziksel arıtma süreçlerinden geçirilmesi gerekiyor.

 

  • #EberGölüYaşasın

  • #DoğayıKoruyalım

  • #ÇevreKirliliğineSon

  • #TemizSuTemizGelecek

  • #AfyonkarahisarDoğası

 

Eber Gölü, Afyonkarahisar'ın doğal güzelliklerinden biridir ve korunmayı hak ediyor. Kanalizasyon sularının arıtılmadan göle akıtılması, sadece doğal yaşamı değil, insan sağlığını da tehdit eden büyük bir çevre sorunudur. Bu duruma dikkat çekmek ve yetkililerin acil önlemler almasını sağlamak için hep birlikte sesimizi yükseltelim. #EberGölüYaşasın

Haber Kaynağı

https://www.facebook.com/ebergoluyasasin

Eber Gölü Yaşasın Afyonkarahisar'ın Sinanpaşa ve Çobanlar İlçelerinin kanalizasyonlarının arıtma olmaksızın Eber Gölü'ne akıtıldığını biliyor muydunuz? Eber Gölü, Afyonkarahisar'ın çöplüğü değildir! Kanalizasyonun arıtma olmadan doğrudan bir göle akması ciddi çevresel, ekolojik ve halk sağlığı sorunlarına yol açabilir. Bu tehlikeler şunlardır: 

Su Kirliliği Kimyasal Kirlilik: Kanalizasyonda deterjanlar, ağır metaller, yağlar ve diğer zararlı kimyasallar bulunabilir. Bu maddeler göl suyunun kalitesini bozar. Mikrobiyolojik Kirlilik: İnsan ve hayvan atıkları hastalık yapıcı bakteriler, virüsler ve parazitler içerir. Bu durum göl suyunun insan ve hayvanlar için sağlıksız hale gelmesine neden olur.

2. Oksijen Seviyesinin Azalması (Ötrofikasyon) Kanalizasyon atıkları organik maddeler açısından zengindir. Bu maddeler, gölde çözünmüş oksijeni tüketen bakteriler tarafından parçalanır. Oksijen seviyesinin düşmesi, balık ve diğer su canlılarının yaşamını tehlikeye atar ve ölü bölge oluşumuna yol açabilir.

3. Ekosistemin Bozulması Göldeki besin zinciri dengesizleşir. Alg patlamaları (alglerin aşırı çoğalması) göl yüzeyini kaplayabilir ve diğer canlıların güneş ışığını almasını engeller. Balık, amfibi ve bitki türlerinin yok olmasıyla biyolojik çeşitlilik azalır.

4. Halk Sağlığı Sorunları Kirli suyla temas eden insanlar hastalık riski altındadır. Dizanteri, kolera, hepatit A ve tifo gibi hastalıklar bu yolla bulaşabilir. Kirlenmiş göl suyunun içme suyu kaynağı olarak kullanılması durumunda, geniş çaplı salgınlar meydana gelebilir.

5. Kötü Koku ve Estetik Kayıp Organik atıklar çürüdükçe metan, amonyak ve hidrojen sülfür gibi kötü kokulu gazlar oluşur. Bu durum göl çevresindeki yaşam kalitesini düşürür. Gölün doğal güzelliği kaybolur ve turistik, rekreasyonel faaliyetler zarar görür.

 6. Uzun Dönemli Zararlar Göl tabanında biriken toksik maddeler, yıllar sonra bile temizlenmesi zor çevresel sorunlara neden olabilir. Kirlenmiş su kaynakları, tarım ve sanayi için de kullanılamaz hale gelir. Bu nedenle, kanalizasyonun göle veya herhangi bir doğal su kaynağına akmadan önce mutlaka biyolojik, kimyasal ve fiziksel arıtma süreçlerinden geçirilmesi hayati önem taşır.

 Bu, hem çevrenin korunması hem de toplum sağlığının güvence altına alınması için gereklidir.