Gözden kaçırmayın

1380 Yılında Osmanlıca Yazılan Kitap, Günümüz Türkçesine Çevrildi1380 Yılında Osmanlıca Yazılan Kitap, Günümüz Türkçesine Çevrildi

Isparta'lı öğretmen Merve Can, Hatay'da çalıştığı sırada yaşanan depremde hayatta kalmış ve bu travmatik deneyimi müzik yaparak atlatmaya çalışmaktadır. Can, depremin etkilerini unutabilmek için müzik yapmayı tercih etmektedir. Kendini anlatırken, deprem anlarını hatırlayamadığını ve o anlarda korku içinde olduğunu belirtmektedir. Binadan çıkma şansı olmadığını ve herkesin çığlık atmaya başladığını ifade eden Can, o anları kıyamet gibi bir durum olarak nitelendirmektedir. Depremin etkisinin dinmesini bekledikten sonra kendisini dışarı atmış ve büyük bir panik içinde merdivenlerden atlamıştır. Can, deprem sonrası gözlemlerini şöyle aktarmıştır: "Yağmur yağmaya başlamıştı ve herkesin hayatı altüst olmuştu. Kendimi felaketin şokunda buldum. Binadan uzaklaşmam gerektiğinin farkında bile değildim. O sırada tanımadığım bir komşumun arabasına binerek oradan uzaklaşabildim."




Kahramanmaraş merkezli depremlerle 11 il etkilenmiş, birçok insan hayatını kaybetmiş ve milyonlarca insan etkilenmiştir. 7 ay sonra ise bu deprem felaketinin yaraları hala sarılmaya çalışılmaktadır. Hatay'da okul öncesi öğretmeni olarak görev yapan Merve Can, bu depremden etkilenenlerden biridir. 6 yıl önce Hatay'a atanmış olan Can, müziği kullanarak depremin izlerini unutmaya çalışmaktadır. Deprem anında yaşadığı korkuları ve deprem sonrası yaşanan zorlukları anlatan Can, "Depremi televizyondan izlemekle aynı değil. Ben o gece yeni dönmüştüm Hatay'a ve deprem sırasında yatakta uyuyordum. Deprem o kadar şiddetliydi ki pozisyon bile alamadım. Çok büyük bir gürültü vardı. O gece binamın yıkıldığını düşündüm ve enkaz altında kaldığımı düşündüm. 90 saniye geçmesine rağmen hala depremin etkisi altındaydık. O an sarsıntı olmadığını fark ettiğimde çığlıkları duymaya başladım. Binadan çıkmayı düşünmüyordum, ama depremin bitmesini bekledim ve sonra dışarı çıktım. O an çok şiddetli bir yağmur vardı ve herkes çığlık atıyordu. Binadan uzaklaşmamız gerektiğini anlamadan komşumun arabasına binip oradan uzaklaştık." şeklinde konuşmuştur.



Merve Can, deprem sonrası ailesinin Isparta'da olduğunu ve deprem sonrası arkadaşının ailesinin yanına sığındığını belirtmiştir. Olayın ciddiyetini daha sonra anladıklarını ve hayatta kalmış olmalarına rağmen çok zorlu bir süreç geçirdiklerini ifade etmiştir. Yakıt eksikliği nedeniyle üç gün boyunca Hatay'da kalmak zorunda kaldıklarını ve sebze seralarından kendilerine çadır yaparak hayatta kalmaya çalıştıklarını anlatmıştır. Telefonların çekmemesi nedeniyle birkaç gün boyunca haber alamadıklarını ve arkadaşlarının kendilerine ulaşması için yakıt istediklerini belirtmiştir. Üçüncü günün sonunda yakıt bulmuş ve Hatay'dan ayrılmışlardır. Can, altıncı gün Isparta'ya dönebilmiştir.



Merve Can, depremden sonra müzik yapmayı hobisi olarak benimsemiştir. Hayatta kaldığını hissedemediği dönemlerde müziğe tutunarak yeni bir hayata başlamıştır. Can, müziğin iyileştirici etkisini vurgulayarak, müziğin kendisine umut verdiğini ve yaşama sevincini geri kazandığını ifade etmiştir. Sonraki haftalarda Hatay'daki görevine geri dönmeyi planlamaktadır.