Gözden kaçırmayın

1380 Yılında Osmanlıca Yazılan Kitap, Günümüz Türkçesine Çevrildi1380 Yılında Osmanlıca Yazılan Kitap, Günümüz Türkçesine Çevrildi

Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Matematik Eğitimi Kulübü tarafından "Bir Filozof Gözünden Matematiğin Felsefesi" temalı bir konferans düzenlendi. Abdullah Kaptan Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen konferansa Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Murat Peker, Eğitim Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Eray Eğmir, akademik ve idari personel ile birlikte öğrenciler katıldı. Konferansta konuşmacı olarak Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Kelikli yer aldı ve matematiğin felsefe ile olan ilişkisini anlattı. Kelikli, "Bütün bilimlerin felsefesini yaparız. Matematik felsefesini yaparken ise o nesnenin ne olduğunu, nasıl bilgiye ulaşılacağını ve ulaşılan bilginin neler olduğunu buluruz" dedi.

Kelikli, matematikçilerin felsefe yapmaktan kaçındığını, felsefecilerin ise matematikten pek hoşlanmadığını belirtti. Bunun sebebinin matematikte kesinliğin, felsefede ise kesin olmamasının rol oynadığını ifade etti. Kelikli, matematikle felsefenin ayrıldığı noktalara değinerek şöyle devam etti: "Matematikçilerin tek kaygısı estetiktir. Her teorinin bir ispatı vardır ve en güzel, en doğru ispatı bulmaya çalışırlar. Felsefeye gelindiğinde ise birçok akım vardır. Bu, felsefenin doğal yapısından kaynaklanır. Aslında matematikçilere baktığımızda da bu kaygıları görebiliriz. Fakat matematikçilerin düşünce yapısında ayrıldıkları iki konu vardır: birincisi idealist matematikçiler, ikincisi rasyonalist matematikçiler. Rasyonalist matematikçilere göre matematik doğanın içerisinde bulunabilirken, idealist matematikçilere göre matematik sadece kişinin zihninde gerçekleşir."

Kelikli, 20. yüzyılda bazı sosyologların kurumların hayal ürünü olduğunu söylediğini belirtti. Matematiğin ise gerçek dünyanın idealist dünyadaki yansıması olduğunu vurgulayan Kelikli, Aristoteles'in düşünce yapısını şu şekilde açıkladı: "Mutlak ve mutlak olmayan yüklemlemeler vardır. Mutlak yüklemleme, cevherin özne durumunda olması ve arazın o özne hakkında bilgi vermesidir. Mutlak olmayan yüklemlemeler ise artık arazın cevher olarak kullanılmaya başlandığı durumlardır. Özetle, bizler gerçeğiz fakat üniversite dediğimiz kurum bizlerin ortak zihninde oluşan bir gerçekliktir. Biz gerçeklikten hareketle bunu somut hale getiriyoruz. Zihnimizde de gerçek bir varlık halini alıyor. Gerçeklikle ilişkilendirebildiğimiz ölçüde geliştirebiliyoruz."

Konferans soru-cevap bölümünün ardından sona erdi. #matematik #felsefe #üniversite #bilim #eğitim