Değerli okurlarım, barınma, gıda ve güvenlik temel insan ihtiyaçları olduğu için birçok ülkenin anayasasında yer alan temel haklar arasındadır. Bu haklar, herkesin insanca bir yaşam sürme hakkını güvence altına alır. Ülkemizde de anayasamızda güvence altına alınmıştır.

 

Devlet ormanın gereği vatandaşlarına bu ihtiyaçları karşılayabilmeleri için gerekli koşulları sağlama sorumluluğundadır. Bu hakların kısıtlanmasının çok istisnai durumlar dışında mümkün olmadığı anlamına gelir. Ancak, bu hakların tam olarak nasıl sağlanacağı ve kapsamı ülkemizde anayasal düzenlemelerine rağmen neden güvence altına alınmıyor?

 

Ev almak o kadar zorlaştı ki; bir insan emekli olduğu zaman bir ev bir de mütevazi araba alabiliyordu. Şimdi öylemi? Maalesef hayır... Günümüzde artan yaşam maliyetleri, özellikle büyük şehirlerde konut fiyatlarının hızla yükselmesine neden oldu. Bu durum, birçok insan için ev sahibi olmayı zor bir hayal haline getirdi.

Nedenleri:

Özellikle büyük şehirlerde konut fiyatları gelir düzeylerine göre oldukça yüksek.

Konut kredisi faiz oranlarındaki dalgalanmalar, aylık taksit tutarlarını etkileyerek ev almayı daha maliyetli hale getirdi. Yetmedi, tapu harcı, emlak vergisi gibi ek giderler de toplam maliyeti artırıyor.

Artan yaşam maliyetleri karşısında gelirlerin yetersiz kalması, ev almayı imkansız hale getirdi.

 

Eğer ev almak istiyorsanız. Önceden detaylı bir bütçe planı yaparak, aylık olarak ne kadar ödeme yapabileceğinizi belirlemeniz gerekiyor. Farklı bankaların sunduğu konut kredisi seçeneklerini karşılaştırarak, size en uygun olanı seçin. Daha sonra eger varsa konut destek programlarından yararlanma imkanınızı araştırın.

 

Başka bir alternatif olarak; kooperatif konutları gibi konut çözümlerini düşünebilirsiniz. Yada uzun vadeli bir hedef olarak belirleyerek, düzenli olarak birikim yapabilirsiniz. İmkansızları başarmak bizim işimiz diyorsanız. Sabırlı olmak, doğru planlama yapmak ve destekleyici kaynaklardan yararlanmak, bu hedefe ulaşmanıza yardımcı olacaktır. Yoksa kiracı olmaya mahkum olursunuz. Kiracı olmak da dünyanın en zor işlerindendir.

 

Kiralar sürekli artış treninde, nedenleri son yıllarda birçok kişiyi etkileyen önemli bir konu. Özellikle büyük şehirlerde merkezi bölgelerde konut talebi, arzı aştığı için kiralar yükseliyor. Nüfusun şehir merkezlerine göçü, yeni konut üretim hızının yetersiz kalması bu dengesizliği artırıyor. Genel olarak ekonomideki enflasyon, tüm mal ve hizmetlerin fiyatlarını olduğu gibi kiraları da yükseltiyor. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) açıkladığı Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), kira artışlarında belirleyici oluyor.

İnşaat malzemeleri, işçilik gibi maliyetlerin artması, yeni konutların inşaat maliyetini yükseltiyor. Bu durum da dolaylı olarak kiraları etkiliyor. Kurdaki artış, inşaat maliyetlerini etkileyerek kiralarda artışa neden oluyor.

 

Türkiye'de yaşanan hızlı kentleşme ve nüfus artışı, konut ihtiyacını artırarak kiraları yükseltiyor. Kiraların artması, insanların yaşam maliyetlerini önemli ölçüde yükseltiyor. Özellikle genç nüfus için ev sahibi olmak daha da zorlaştırıyor. Kiraların artması, gelir düzeyi düşük olan kişileri daha fazla etkiliyor ve ekonomik eşitsizlikleri artırıyor.

 

Tabii ki anlattığım sebepler bir sebep ancak; ülkemizde göçmenler talebe artırdığı için arz yetersiz geliyor. Dolayısıyla hem ev fiyatları hem de kira fiyatları yükseliyor. Sadece sebep bu mu? Tabii ki hayır.. İnşaat sektöründe kullanılan, ürün ve hizmetlerin fabrikaları yabancılara satıldı. Çimento fabrikaları hep yabancılara satıldı. Bu da inşaat maliyetleri yükseltti. Zaten Türkiye'de gıda sıkıntısı vardı. Güvenliği söylemiyorum zaten siz biliyorsunuz. Bir de insanlarımızın anayasal hakkı olan konut problemi bir numaralı sorunu haline geldi. Çözüme kavuşur mu? Bence kavuşmaz. Çünkü sorunu çıkartanlar, çözecek olsalar çıkartmazlardı.