Türkiye'de son dönemde iktidar ve muhalefet arasındaki gerilim, belediyeler üzerinden yürütülen politikalarla daha da artmış durumda. İktidar, muhalefet belediyelerini borçları ile tehdit ederek kıskaç altına almaya çalışıyor. Özellikle Ankara Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik uygulamalar, bu gerilimin en somut örneklerinden biri. Mansur Yavaş'ın konser iddialarına verdiği cevap, iktidarı kızdırmış ve belediyenin SGK borçları için haciz işlemi başlatılacağı belirtilmiştir.
İktidarın Öfke ile Kalkıp Zarar ile Oturması
İktidarın muhalefet belediyelerine yönelik bu baskıcı tutumu, öfke ile kalkıp zarar ile oturmanın bir örneği olarak değerlendirilebilir. CHP belediye başkanlarını cezalandırmak isterken, aslında halkı cezalandırdığı ve seçmeni CHP belediye başkanlarının etrafında kilitleyerek kazanma şanslarını daha da artırdığı gözlemleniyor.
AK Parti'nin Siyasi Stratejisi
AK Parti, siyasi hayatının başından beri rakiplerini yanına çekerek gücünü korumuş bir parti. Numan Kurtulmuş ve Süleyman Soylu gibi isimler, bu stratejinin en belirgin örnekleridir. Ancak mevcut rakiplerini yanına çekemediğinden, onları farklı yollar ile itibarsızlaştırma, zayıflatma ve hatta hakim olduğu adaleti lehine kullanarak gücünü korumaya çalışıyor.
Mansur Yavaş ve Konser İddiaları
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, konser iddialarına verdiği cevapla iktidarın tepkisini çekti. Yavaş, konser harcamalarıyla ilgili iddialara karşı şeffaf bir tutum sergileyerek, tüm iddiaların belediyede soruşturulduğunu ve hesap verebilirlik konusunda kendilerine güvenildiğini belirtti. Ancak bu açıklamalar, iktidarın öfkesini dindirmedi ve SGK borçları için haciz işlemi başlatılacağı duyuruldu.
CHP Belediyelerine Yönelik Baskılar
CHP belediye başkanlarını cezalandırma girişimleri, aslında halkı cezalandırmak anlamına geliyor. Bu tür baskılar, halkın gözünde CHP belediye başkanlarının daha da güçlenmesine ve seçmenlerin bu başkanların etrafında kenetlenmesine neden oluyor. İktidarın bu tutumu, uzun vadede kendi aleyhine sonuçlar doğurabilir.
Sonuç
İktidarın muhalefet belediyelerine yönelik baskıcı politikaları, Türkiye'deki siyasi gerilimi artırıyor. Bu tür uygulamalar, halkın gözünde iktidarın itibarını zedeleyebilir ve muhalefetin güçlenmesine yol açabilir. İktidarın öfke ile kalkıp zarar ile oturması, uzun vadede kendi aleyhine sonuçlar doğurabilir. Halkın iradesine saygı göstermek ve demokratik süreçleri korumak, Türkiye'nin geleceği için büyük önem taşıyor.
Yorumlar