İyi Parti, Türk siyasetinde son yıllarda ortaya çıkan bir oluşumdur.

 Ancak bu oluşumun ne kadar sağlam temellere dayandığı, ne kadar tutarlı bir vizyona sahip olduğu ve ne kadar samimi bir misyonu olduğu büyük bir soru işaretidir.

 İyi Parti, son günlerde yaşanan istifa kriziyle birlikte, gerçek yüzünü göstermeye başlamıştır.

İyi Parti'nin milletvekilleri, genel başkan yardımcısı ve il başkanları, birer birer partiden ayrılarak AKP'ye veya HDP'ye göz kırpmaktalar.

 Bu durum, İyi Parti'nin aslında ne kadar iyi olmadığını, ne kadar çıkarcı ve oportünist bir parti olduğunu ortaya koymaktadır.

İyi Parti, kurulduğu günden beri, Türk siyasetinde bir alternatif olmaya çalışmıştır.

Ancak bu alternatiflik, sadece sözde kalmıştır. İyi Parti, hiçbir zaman net bir duruş sergileyememiş, hiçbir zaman somut bir proje sunamamış, hiçbir zaman inandırıcı bir söylem geliştirememiştir.

İyi Parti, sadece AKP'ye karşı muhalefet etmekle yetinmiş, ancak AKP'nin politikalarını eleştirmekten çok taklit etmiştir.

İyi Parti, sadece HDP'ye karşı milliyetçilik yapmakla övünmüş, ancak HDP'nin bölücülüğünü engellemekten çok desteklemiştir.

İyi Parti, aslında bir siyasi parti değil, bir siyaset şirketidir.

Tek amacı, vekillik satarak para kazanmak ve güç elde etmektir.

İyi Parti'nin içindeki AKP'liler ve HDP'liler, bu şirkete ortak olmuşlar, ancak kendi partilerine sadık kalmışlardır.

 İyi Parti'nin lideri Meral Akşener ise, bu şirketin CEO'su olarak rol yapmıştır.

Ancak artık bu rolün sonuna gelinmiştir.

İyi Parti'nin maskesi düşmüştür.