Gözden kaçırmayın

Hayata Değer Katan Eğitim: Yenidoğan Canlandırma ProgramıHayata Değer Katan Eğitim: Yenidoğan Canlandırma Programı

Acıbadem Eskişehir Hastanesi Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehmet Kuşku, bebeklerin sağlıklı büyüme ve gelişmeleri için emzirmenin en ideal yol olduğunu söylüyor. Dr. Kuşku, anne sütünün bebek beslenmesinde altın standart olarak kabul edildiğini ve anne sütünün, bebeklerin ihtiyaç duyduğu besinleri ideal miktar ve kalitede içerdiğini belirtiyor. Anne sütü alan bebeklerin enfeksiyon hastalıkları, diyabet, obezite, kanser, alerjik ve kronik enflamatuar hastalıklara daha az yakalandığını vurgulayan Dr. Kuşku, bebeklerin ilk 6 ay sadece anne sütüyle beslenmesini, 2 yaşına kadar emzirilmesini tavsiye ediyor.

Dr. Kuşku, anne sütünün sadece bebek sağlığına değil anne sağlığına da olumlu etkileri olduğunu ifade ediyor. Emziren annelerde doğum sonrası kanamaların, osteoporozun, meme ve over kanserlerinin daha az görüldüğünü söylüyor. Ayrıca annenin emzirme konusunda çevresel destek görmesi ve iş yerlerinde emzirmenin mümkün hale getirilmesi gerektiğini belirtiyor. Dr. Kuşku, hem bebeklerin hem de annelerin sağlığı açısından emzirmenin önemine dikkat çekiyor.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), bebeklerin ilk altı ay sadece anne sütüyle beslenmesini ve yedinci aydan itibaren ek gıdaların verilmeye başlanmasını öneriyor. Türkiye'de emzirmenin oldukça yaygın olduğunu belirten Dr. Kuşku, Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması 2018 verilerine göre tüm çocukların yüzde 98'inin emzirildiğini söylüyor. Ancak tamamlayıcı gıdalarla birlikte anne sütüne devam eden bebeklerin oranının bir yılda yüzde 66, ikinci yılda ise yüzde 34 olduğunu ifade ediyor. Dr. Kuşku, doğru teknik ile emzirmenin ve annenin emzirme konusunda özgüveninin artırılmasının anne sütünün artırılmasında etkili olduğunu belirtiyor.

Dr. Kuşku, emzirmenin toplum sağlığı ve ekonomik kazanımlar açısından da önemli olduğunu söylüyor. Anne sütü olmadığı durumlarda aile için ek giderlerin oluştuğunu ve çocukların ve annelerin oluşabilecek hastalıklarının tedavisine harcanacak para, çalışanın verimliliğinin azalması ve işgücü kaybının olumsuz etkilediğini ifade ediyor. Ayrıca anne sütünün atığı olmadığını ve çevreci bir ürün olduğunu belirtiyor.

Son olarak Dr. Kuşku, dünya genelinde tüm işyerlerinde emzirmenin mümkün hale getirilmesi için aile dostu politikaların oluşturulmasının önemli olduğunu belirtiyor. UNICEF ve WHO'nun bu yılki emzirme haftası temasını "İş yerinde emzirmeyi mümkün hale getirelim" olarak belirlediğini söylüyor ve ücretli doğum izninin en az 18 hafta, tercihen 6 aydan fazla olması ve emzirme veya süt sağma odalarının oluşturulması gibi önlemler alınmasının hedeflendiğini ifade ediyor.